Any longer / Any more / No longer / No more
Geçmişte var olan bir olayın artık sürmediğini belirtmek için kullandığımız zarflardır.
“Any longer” ve “any more” olumsuz cümlelerde, cümlenin sonunda kullanılır.
- She doesn’t work in London any more / any longer.
- (O, artık Londra'da çalışmıyor.)
- They don’t live together any more / any longer.
- (Onlar, artık / artık birlikte yaşamıyorlar.)
- They didn’t know any longer what was funny and what was entertaining.
- (Artık neyin komik neyin eğlenceli olduğunu bilmiyorlardı.)
- We have no more chance to win the game.
- (Oyunu kazanma şansımız kalmadı.)
- There is no more bet on the horses.
- (Atlar üzerinde artık fazla bahis yok./ Bahisler kapandı ..)
- He was no longer content with a handful of coins.
- (Artık bir avuç madeni parayla yetinmiyordu.)
- Jack no longer lives in England. He moved to the USA.
- (Jack artık İngiltere'de yaşamıyor. Amerika'ya taşındı.)
- No longer did he deserve such a high salary. He was just boss' bootlicker.
- (Artık bu kadar yüksek bir maaşı hak etmiyordu. O sadece patronun yaltakçısıydı.)